Nardugan Bayramı






 

            Her milletin doğaya karşı çeşitli sebeplerden bazı günleri kutladığı görülmüştür. İnsanlar baharın gelişini dünyanın her yerinde kutlar. Fakat bu tür kutlamaların ilk yapılanı Türk milletinin Nardugan bayramıdır. 

            "Asya halkının süslemek için seçtiği akçam, kışın dahi yapraklarını dökmeyen ve daima yeşil kalan özelliğinden dolayı “hayat ağacı” olarak isimlendirilmişti."

            "Asya Türkleri gecelerin kısalıp günlerin uzamaya başladığı dönemde akçam ağacını süslerler, ateş yakıp etrafında dans ederlerdi. Bu gelenek halen devam etmekte ve Nardugan Bayramı adıyla bilinmektedir. ‘Nar’ ateş ve ‘dugan’ doğan demek olduğundan Nardugan “doğan güneş”, yani uzayan gün anlamını taşır."

            Profesör Muazzez İlmiye Çığ:

            "22 Aralık'ta gün geceyi yeniyor. Bunu "Yeniden doğuş bayramı" Türkler kutluyorlarmış. Türkistan'da bir ağaç varmış, akçam, ve bu akçam başka yerde yetişmiyormuş. Akçam getirip eve koyuyorlar, akçamın altına o sene Tanrı onlara güzel şeyler verdi diye Tanrı'ya hediyeler koyuyorlar. Dallarına da ertesi sene için Tanrı'dan niyaz ettikleri şeyler, adak olarak istedikleri şeyler için paçavra veya kurdela koyuyorlar. O günlerde büyük bayram, şenlik yapıyorlarmış. Aileler toplanıyor, büyükler varsa ziyaret ediliyor, özel yemekler yeniliyor, güzel elbiseler giyiliyor."

            Sağdaki görüntü Erzurum'daki Çifte Minareli Medrese'nin süslemelerindendir. (Kaynak: Anadolu’nun Selçuklu Çehresi, Semra Ögel, Akbank yayını, 1994, sayfa 113)

            Kronolojik olarak daha sonra Amerika yerlilerinden Viking'lere birçok kültüre, ve nihayetinde bugünkü medeni Avrupa'ya geçmiş olan bu adet bugün milletimizin unuttuğu bir adettir. 

           Mesut Karip'in Milliyet Blog sitesindeki yazısına göre hindi kesme adetinin herhangi bir dinde yeri yoktur. İngilizler kendilerine hindi avlamasını öğretmiş Amerikan yerlilerine "Şükran Günü" akşamında sofrada hindi eti yer. Amerika'nın keşfinden önce hindi evcilleştirilmemiştir. 

YAZI TAMAMLANMAMIŞTIR



                    *:  KAYNAKÇA: Berkmen, Haluk, Noel ve Nardugan. 

Comments